Ani Kalp Ölümü

Hemen herkesin bir yakını, akrabası ya da tanıdığı hiç beklenmedik bir şekilde aniden kaybedilmiştir. Bu ölümlerin bir kısmı uykuda olmuş ve hasta sabah uyanmayınca fark edilmiş, bazıları ise yakınlarının gözü önünde aniden fenalaşarak kaybedilmişlerdir. Kemal Sunal, Cenk Koray gibi birçok tanınmış şahsiyet de bu şekilde aramızdan ayrılmıştır. İlginç olarak bu kişilerin birçoğunun sağlığı tamamen yerinde olup, ölüm öncesinde hiçbir yakınması bulunmamaktadır.

Sadece ülkemizde değil, Batı toplumlarında da ani ölüm hep kaderci bir yaklaşımla ele alınmış, önlenmesi mümkün olmayan bir durum olarak değerlendirilmiş ve ölüm öncesinde hastanın acı çekmemiş olması, yakınları için bir teselli kaynağı olmuştur. Günümüzde bu yaklaşım geçersizdir: Ani ölüm de diğer birçok hastalık gibi önlenebilir ve tedavi edilebilir bir durumdur.

Ani kalp ölümü tüm dünyada çok önemli bir sağlık sorunudur. Kalp ve damar sistemi hastalıkları, ölümün tüm dünyadaki en önemli nedenidir. Bu hastaların yaklaşık yarısında ölüm ani ölüm şeklinde gerçekleşmektedir. Bu ölümlerin en önemli nedeni kalbi besleyen damarlarda daralmalar ve tıkanıklıklar sonucu gelişen koroner arter hastalığına bağlı ölümlerdir. Yapılan çalışmalarda ani kalp ölümünün %80 oranında kalbi besleyen damarlardaki darlıklar ve tıkanmalar nedeniyle oluştuğu saptanmıştır. Koroner damar hastalığının yanı sıra diğer yapısal kalp hastalıkları da ani ölüme neden olabilmektedir.

Ani kalp ölümünün engellenmesi, en başta koroner damar hastalıklarının engellenmesi ile mümkündür. Sigara, kolesterol yüksekliği ve tansiyon yüksekliği, kalp hastalığına neden olan ve önlenebilir ya da tedavi edilebilir risk faktörleridir. Bunun dışında kalp sağlığı açısından düzenli kontroller yaptırarak, bazı olayları önlemek mümkündür.

Bazı nadir görülen ailesel geçişli hastalıklar, sağlıklı genç bireylerde ani ölüme neden olabilmektedir. Bu açıdan yüksek riskli hastalar çeşitli tanı yöntemleriyle saptanabilmektedir. Bu nedenle özellikle yakın akrabalarını beklenmedik ani ölümlerle kaybedenlerin bir kardiyoloji merkezinde değerlendirilmeleri gerekir.

Günümüzde ciddi kalp hastalıkları olan bireylerde çeşitli tetkiklerle ani ölüm riski belirlenebilmektedir. Bu açıdan yüksek riskli bireylere implante edilen defibrilatör adı verilen bazı cihazlar takılarak ani ölüm önlenebilmektedir. Bu yöntemle son yıllarda dünyada birçok hayat kurtarılmıştır.

Bunları biliyor muydunuz?

  • Ani ölüm, tüm ölümlerin %12’sidir.
  • Kalp hastalıklarından olan ölümlerin yarısı ani ölüm şeklinde olmaktadır.
  • Bazı ailesel hastalıklar ani ölümle sonuçlanmaktadır. Bu nedenle yakın akrabalarını beklenmedik bir ani ölümle kaybedenler muhakkak bu açıdan değerlendirilmelidir.
  • Ani kalp ölümü, sık görülen kanserlerden kaynaklanan ölümlerin toplamından daha fazla ölüme neden olmaktadır. Bu nedenle kanserden bile önemli bir sağlık sorunudur.
  • Gezici acil sağlık birimleri ani ölüm gelişen bireylerin bir kısmını yeniden yaşama döndürebilmektedir.
  • İmplante edilen defibrilatörler, ani ölüm açısından yüksek riskli hastalarda, ölüm anında müdahalede bulunarak ani ölümü önleyebilmektedir.
  • Ani kalp ölümü kader değil, önlenebilir bir durumdur.
  • Kalbi besleyen damarlarda daralma ya da tıkanmanın ilk belirtisi, hastaların %20’sinde ani ölüm şeklinde olmaktadır.
  • Ani ölümlerin %80’i koroner damar hastalıkları sonucu gelişmektedir.
  • Ani kalp ölümü ileri yaşlarda daha sık görülse de her yaşta, hatta çocuklarda bile görülebilecek bir durumdur.
  • Kalp sağlığı açısından kontrollerin yaptırılması, hem kalp hastalıklarının gelişmesini ve ilerlemesini, hem de ani ölümü engellemek için yapılması gereken ilk harekettir.
  • Birçok ülkede genç ölümlerinin (20–30 yaş arası bireyler) en sık rastlanan sebebi ani kalp ölümüdür ve trafik kazalarından kaynaklanan ölümlerden daha sıktır.

Sağlıklı ve mutlu günler dileğiyle.. (kaynak: www.tkd.org.tr)