Futbolcularda Ani Ölüm Riski

Antrenman sırasında kalp durması sonucu aniden hayatını kaybeden futbolcu Cheick Tiote’nin ardından gözler yine futbolcularda ya da sporcularda ani ölüme çevrildi. Özellikle Marc Vivien Foe’nin henüz 28 yaşındayken, 26 Haziran 2003 tarihinde Kamerun’un Kolombiya ile yaptığı FIFA Konfederasyonlar Kupası yarı final karşılaşmanın ikinci yarısında aniden fenalaşarak yere yığılarak hayatını kaybetmesiyle sağlıklı olduğu düşünülen futbolcularda ani ölümlerin meydana gelmesi soru işaretlerini gündeme getirmişti.

Bilinen ölümcül bir hastalığı olmayan birinde, aniden ortaya çıkan ve şikayetlerin başlamasından sonraki 1 saat içerisinde oluşan ölüme, ani ölüm denilmektedir. Bu ölümlerin en önemli sebebi insanlarda ani kalp durmasıdır ve genellikle kalbi besleyen damarların hastalığından kaynaklanmaktadır. Ani ölümü tetikleyen sebeplerin başında stresli yaşam, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, sigara, alkol, kalp kas hastalığı ve ritim bozukluğu gelmektedir. Her yıl bu nedenle ölenlerin oranı kadınlarda yüzde 5, erkekler de ise yüzde 4 civarında artmaktadır. Ani kalp durması sonucu Amerika’da yılda 300-400 bin arası insan hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde ise kesin bir veri olmamakla birlikte bu sayının 60 bin civarında olduğu düşünülmektedir.

Futbolcularda ya da sporcularda ani ölüm nedenleri ise özellikle yaş grubuna göre ikiye ayrılabilir. 30 yaş altındaki sporcu ölümlerinin nedenleri kalbin kendisinin veya damar yapısındaki yapısal bir anormallikten kaynaklanmakta ve bunların büyük çoğunluğu kişide doğuştan beri var olan bir problem şeklindedir. Bu yaş grubundaki sporcularda özellikle kalp kasındaki uygunsuz kalınlaşma, kalp damar anomalisi adını verdiğimiz farklı damar oluşumları, damar hastalıkları, kalp kası kasılma bozukluğu, doğuştan genetik bozukluklar, kapak bozuklukları ve ritim bozuklukları ani ölüme sebep olabilmektedir. Hepsinin ortak özelliği bu hastalıkların daha önceden bilinmemesi ya da tespit edilememesidir. Ancak ölüm sonrası yapılan otopsi çalışmalarında bu durumlar tespit edilir.
30 yaş üstü sporcularda ise görülen ani ölümlerin büyük kısmı koroner arter hastalığı dediğimiz damar tıkanıklığı sebebiyle görülmektedir. Ağır sporlar, stres, yabancı madde kullanımı ve özellikle rekabet nedeniyle adrenalin yüksekliği kalp damarlarında var olan plak ismini verdiğimiz kolesterol yüklü oluşumlarda yırtılmaya neden olarak pıhtı oluşumu nedeniyle ani ölüme neden olmaktadır. Ayrıca fazla sıvı kaybı ve tansiyon düşüklüğü kalp kas hastalığında ve diğer durumlarda ölümcül ritim bozukluğunu tetiklemektedir.

Bütün bu olumsuz durumlardan korunmak için özellikle spora yeni başlayan çocukların ya da gençlerin çok iyi taranması gereklidir. Bu kişilere mutlaka kalp grafisi çekilmeli iyi bir fizik muayene yapılmalı ve üfürüm gibi bir bulgu saptandığında mutlaka kalp ultrasonu (EKO) çekilerek kalp kaslarında bozukluk, kalp büyümesi veya kapak problemi var mı diye değerlendirme yapılmalıdır. Bu kişilere spor yapabilir raporunun formalite icabı değil de gerçekten tarama yapılarak verilmesi gereklidir. Klinik pratiğimizde maalesef ülkemizde üst düzey liglere çıkmış futbolcularda bile düzgün bir taramanın yapılmadığı gözlenmektedir.

Antrenörler açısından durumu değerlendirecek olursak futbol sahalarında yaşanılan ani ölümlerin çoğunda bilinçsizce ve sağlığa zarar verecek yapıda spor yapma durumu vardır. Bu tarz ölümlerin engellenebilmesi için ilk olarak altyapılarda yaşa, cinsiyete ve kondisyon derecesine göre antrenman programlarının belirlenmesi kilit rol oynamaktadır. Küçük yaşlarda başlanılan ağır ve bilinçsiz antrenmanlar sonraki seneler de futbolcularda sağlık problemlerine yol açmaktadır. Ayrıca alt yaş grubu futbolcularda çok sıcak ortamda yüksek yoğunlukta şiddetli antrenmanlar yapmak da futbolcularda ani ölümlere sebep olabilir.

Düzenli doğru antrenman programı uygulanan futbolcuların, günlük aldıkları kalori miktarlarına da dikkat etmesi gerekmektedir. Müsabaka ve antrenman sonrasında alınması gereken besinleri düzenli ve dengeli bir şekilde almak futbolcuların daha sağlıklı olmalarını sağlamakla birlikte performanslarını da olumlu yönde etkileyecektir.

Futbolcuların saha içerisinde dikkat ettikleri sağlık önlemleri haricinde saha dışında sosyal hayatlarında tütün ürünleri kullanımı, düzensiz yaşam, gece hayatı ve alkol içmeme konusuna da özen göstermeleri gerekmektedir. Alınacak bu önlemler doğrultusunda futbol sahasında yaşanan ani ölümler en aza indirilebilir.

Sonuç olarak futbol antrenman, beslenme, dinlenme dengesinin olumlu veya olumsuz etkilendiği bir olgudur. Sağlık ve başarı için; bilimsel antrenman, dengeli beslenme, kaliteli dinlenme üçlüsünün uygulanması şarttır.