30 Ağustos 2019 tarihinde Fransa’nın başkenti Paris’te Avrupa Kardiyoloji Derneği tarafından organize edilen spor kardiyolojisi kursuna katıldım. Birçok ülkeden spor kardiyolojisi uzmanının katıldığı bu güncelleme kursunda spor yapan kişilerde görülen kalp problemlerinin teşhisi, tedavisi, organizasyonu ve bu kişilerin spora devam edebilme ya da spordan menedilme ile ilgili kararların nasıl verileceği tartışıldı.
Atlet ya da sporcu ismini verdiğimiz kişilerde düzenli egzersiz sonrası kalpte bazı adaptasyon mekanizmaları sonucunda yapısal değişiklikler görülmektedir. Bu değişimler özellikle kalbin sol tarafında görülse de sağ kalpte ve ritim düzeninde etkilenmeler gözlenmektedir. Fizyolojik bir adaptasyon gibi görünse de eğer zeminde bir kalp hastalığı var ise çok ciddi sıkıntılar gözlenebilmektedir.
Bu toplantı vesilesi ile özellikle spor kardiyolojisi alanında dünyada belli bir yere gelmiş olan Fransız, İtalyan ve İngiliz spor kardiyologlarının tecrübelerini dinledim, ayrıca onların organizasyon şemalarını inceledim. Bu kişiler çalıştıkları yerlerde federasyonlar tarafından iyi organize edilmişler ve altyapıdan A takımlara kadar büyük küçük bütün ekipler ile iş birliği içinde çalışıyorlar. Yarışmacı spor yapacak bütün kişilere yıllık kardiyolojik inceleme öneriyorlar. Öncelikle iyi bir değerlendirme (aile öyküsü dahil), muayene ve EKG vazgeçilmez durumda. Şüphe var ise iyi bir ekokardiyografik değerlendirme yapılmakta. Ancak uzmanlar bu değerlendirmenin her zaman yeterli olmayacağını söylüyorlar. Spora devam veya spordan men için gerekirse holter, manyetik rezonans görüntüleme, ritim bozukluğu için özel anjiyografik değerlendirmeye kadar üst düzey tetkikler yapılmakta. Bu organizasyonda tabiki ana amaç spor yapan kişilerde ani ölümlerin engellenmesi.
Bu tür bir uygulama bizim ülkemize nasıl uygulanabilir? Öncelikle altyapılarda spora başlayacak çocukları ele alırsak; herkesin çocuk kardiyoloji uzmanına veya spor kardiyolojisi uzmanına ulaşması belki mümkün olmayabilir ama en azından yarışmalı spor yapacak çocukların kendi aile hekimleri tarafından iyi bir şekilde muayene edilip EKG çekilmesi, temel kan testlerinin yapılması ve özellikle üfürüm duyulanların üst merkeze yönlendirilmesi de bir çözüm olabilir. Bu çocuklar her yıl düzenli olarak kontrol edilmelidir.
Genç sporcularda da yapılması gerekenler benzerdir. Master atlet dediğimiz gruplarda ise biraz daha farklı değerlendirme gereklidir. Özellikle 35 yaş üzeri erkeklerin, 45 yaş üzeri kadınların, ailesinde kalp damar hastalığı bulunanların, sigara kullanımı, şeker hastalığı, kontrolsüz hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, nefes darlığı, çabuk yorulma ve göğüs ağrısı gibi şikayetleri olanların bu tür sporlar öncesi mutlak suretler kontrollerden geçmesi gereklidir.
Sağlıklı, mutlu ve spor dolu günler dilerim.